2/15/2012

Görüşme Aksaklıkları

Görüşmeleri gerçekleştirmek oldukça zor.
Haber vermeden gelemeyenler oldu. Sonra ailelerinden birilerinin vefat ettiğini, yine ben takip ederek öğrendim.
Gittim ve orada olmayanlar oldu. Son dakikada belirli olan değişen programlarını benimle paylaşamamışlar. Geri döndüm.
Makyajsız iyi hissetmedikleri için görüntü vermediler. Çekemedim.
Arkada ağaç yok diye bu bir deneme çekimi olsun, istediler; olamadı.
Bugün ruh halim iyi değil, gerekçesi ile katılmayan da oldu.
Cevap alamadıklarım, yoğun olanlar, canım çok meşgulüm’lü cümleler…
Yine de devam ediyorum. Kimlerle olabilirse, ne kadar olabilirse…
Hiç fena da gitmiyor ama motivasyonumu hep yukarıda tutmak ve çok inanmak yapabileceğim tek şey.
Aa, festivallere mi göndereceksin, o zaman benim görüntümü kullanma diyenler…
Aa, kafamı çekme, sesim olsun ama ben olmayayım diyenler…
Eledikçe geriye öz bir şeyler kalıyor.
Tüm yoğunluklarında ve hayatın bu hızlı akışında ben hep kameramla oradaydım.
Bu yolculuk da böyle oldu.

Anayasa Mahkemesinden Soyadı Kararı - KAOS GL'den bir yazı

http://www.kaosgl.org/sayfa.php?id=10604

Mahkeme, Soyadı Kanunu’nun ‘“Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır” cümlesini Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
 
Siirt’te eşinden boşanan ve çocuğunun velayet hakkı kendisine verilen bir kadın, çocuğunun adını ve soyadını değiştirmek için dava açtı. Kadını haklı bulan Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi; söz konusu yasanın Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
 
Mahkemenin itiraz gerekçesinde, çocuğun soyadının mahalle ve okul arkadaşları arasında alay konusu yapıldığı; bunun da çocuğu olumsuz etkilediği, çocuğun okula gitmek istemediği belirtildi. Ayrıca çocuğun ilk isminin de ‘kız ismi’ olduğu gerekçesiyle ayrıca alay konusu olduğu vurgulandı. Tüm bu nedenlerle çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmek istendiği belirtildi. Ancak 1934 tarihli 2525 sayılı Soyadı Kanunu 4. Maddesinin “Soyadı seçme vazifesi ve hakkı evlilik birliğinin reisi olan kocaya aittir. Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır...” hükmünün Anayasa’nın 10, 13 ve 41. Maddelerine aykırı olduğu düşünülerek iptali istendi.
 
Soyadı Değişikliği davasında uygulanacak olan 2525 sayılı Soyadı Kanunun 4/2 maddesinde yazılı “Evliliğin feshi ve boşanma hallerinde çocuk anasına tevdii edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.” hükmünün; ailenin eşler arasında eşitliğe dayandığına ilişkin Anayasanın 41. maddesi ile Kadınlar ve Erkeklerin eşit haklara sahip olduğuna dair Anayasanın 10. maddesine ve dolayısıyla Anayasanın temel hak ve özgürlüklerin Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağına ilişkin 13. maddesine aykırı olduğu ve bu itibarla iptal edilmesi gerektiği ve bu sayede uygulamada hakkaniyetin sağlanabileceği vurgulandı.
 
Anayasa ne diyor?
Anayasanın 10. maddesi; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 07/05/2004 - 5170 S.K./l. mad) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür...”
 
Anayasanın 13. maddesi; “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”
 
Anayasanın 41.maddesi ise; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır...”
 
Anayasa Mahkemesi, 8 Aralık 2011 tarihinde “21.6.1934 günlü, 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının ‘evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır’ biçimindeki birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline” karar verdi. Başkan Haşim Kılıç’ın bulunmadığı toplantıda karar, Başkanvekilleri Serruh Kaleli ve Alparslan Altan ile 13 üyenin oybirliğiyle alındı.
 
Mahkeme karar gerekçesinde 2001 yılında Anayasa’nın 41. Maddesi 1. Fıkrasına “ve eşler arasında eşitliğe dayanır” ibaresinin; 2004 yılında Anayasa’nın 10. Maddesinin ikinci fıkrası olarak da “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmünün eklendiği anımsatıldı. Kadın erkek eşitliğine dair uluslar arası sözleşmelere de atıf yapan Mahkeme, “ancak eşitlik, bireyler arasındaki farklılıkları göz ardı ederek herkesin her bakımdan aynı kurallara bağlı tutulması anlamında da algılanmaz” demeyi de unutmadı.
 
Mahkemenin gerekçesi şöyle:
“Eşitlik ilkesi, aynı konumda bulunan kadın ve erkeğin yasalar önünde eşit haklara sahip olmasını gerektirir. Kişinin cinsiyeti nedeniyle karşı cinse göre ayrıcalıklı duruma getirilmesi bu ilkeye aykırı düşer. Ayrıca eşitlik, bireyler arasındaki farklılıkların göz ardı edilerek herkesin her bakımdan aynı kurallara bağlı tutulması anlamında da algılanamaz. Kimi kişilerin başka kurallara bağlı tutulmalarında haklı nedenler varsa, yasa önünde eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemez. Bu nedenle, yaradılış ve işlevsel özelliklerin zorunlu kıldığı kimi ayırımlar haklı bir nedene dayandığı ölçüde eşitliği bozmadığı halde, sadece cinsiyete dayalı ayrımlar eşitlik ilkesine açık bir aykırılık oluştururlar.
 
Eşler, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumdadırlar. Erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmaması, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğurur. Bu nedenle itiraz konusu kural, Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir.
 
İtiraz konusu kuralın Anayasa’nın 13. maddesi ile ilgisi görülmemiştir.” 

2/08/2012

Gülümserken

"Documentarist'te yaptığınız paylaşımı gördüm, belgesel hazırlıklarınız için öncelikle kolaylıklar dilerim. Filmarası Dergisi'nde belgesel sayfası hazırlamaya başlıyorum bu sayıdan itibaren, belgeseliniz bittikten sonra mümkün olursa üzerine konuşmak isterim.
Aynı zamanda gerek sinema atölyelerinde gerekse okuduğum bölümlerde eğitimler aldım, senaryo ağırlıklı tabi. Bu konuda da bir yardıma ihtiyaç duyarsanız, bir işin ucundan tutarım seve seve."

CANAN

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1074558&Date=05.01.2012&CategoryID=82

1 Kadın, 1 Kadın Daha..

"Ben de geçen şubat ayında evlendim. Son bir yıldır nüfus cüzdanımla ilgili sıkıntılar yaşıyorum. Kimliğimin arkası bana artık çok yabancı sadece ön kısmı tanıdık. Yapmam gereken, değiştirmem gereken o kadar çok bürokratik işle uğraştım ki. Yeni yıldan bir hafta öncesi benim için bir bürokrasi kâbusuydu. Çok öfkeli ve çok kızgınım. Bu duyguları bir yere aktarmam gerektiğini düşünürken mail geldi aklıma biraz geç oldu ama yardımcı olabileceğim bir şey olursa yardım etmeyi çok isterim."

Ders: "Human Rights of Women"

"Ayrımcılık bağlamında soyadı konusuyla ilgili mahkeme kararlarına değinmeyi planlıyorum. Belgeselinize de katılmak isterim, isim önerilerinde de bulunabilirim. Ancak zaman darlığı sorunum var. Sizin bu çalışma için öngördüğünüz takvim konusunda bilgi verebilirseniz daha net cevap verebilirim."

Bu ders kapsamında soyadı konusuna değinip değinmeyeceğini sorduğum bir akademisyenden aldığım cevap.

İzleyiciler